İstanbul'un sokak hayvanları için yapay zeka güdümlü barınak!

(Courtesy of Kodluyoruz)

Liseli gençler akıllı hayvan barınağı inşa edecekler.

İstanbul, 255.000'den fazla sokak köpeği ve kedisine ev sahipliği yapıyor. Devlet barınakları ve hayvanlara yardım eden birkaç gönüllü topluluk var, ancak çoğu yetersiz finanse ediliyor ve yeterince hayvana ulaşamıyor. Sokak hayvanları, kendilerinden güçlü hayvanlar ve şiddet uygulayan insanlar tarafından sürekli saldırıya uğrama tehdidiyle yaşarken bir yandan sert kış koşulları ve yiyecek kıtlığı ile karşı karşıya.

Şehrin etrafındaki yürüyüşlerimizde sokak hayvanlarının çoğunun açlık veya saldırı nedeniyle hasta veya yaralı olduğunu fark ettik. Evsiz ve aç hayvanları görmek bizim için çok yıkıcı. Kendi çevremizde bu sorun hakkında farkındalık yaratmamız gerektiğini biliyorduk.

Beşiktaş Rüştü Akın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde EMpower’ın desteği ile Kodluyoruz tarafından düzenlenen yapay zeka (AI) eğitimine katıldık. Bu atölyede temel Python ve görüntü işleme gibi yapay zeka yeteneklerini öğrendik. Yapay zeka kodla yaratıldığı için bu alanda herkesin çalışabileceğini gördük ve yapay zekayı sokak hayvanlarına yardım etmek için kullanabileceğimizi fark ettik.

(Courtesy of Kodluyoruz)

Hedefimiz basit: Hayvanların huzur içinde yemek yiyip uyuyabilecekleri, istedikleri gibi gelip ayrılabilecekleri barınaklar. Barınaklar kediler için 50 x 75 x 70 santimetre, köpekler için 80 x 100 x 90 santimetre olacak. Bu da her bir barınakta birer hayvan barındırabileceğimiz anlamına geliyor. İstanbul'un çeşitli bölgelerinde sokaklara barınak yerleştirmeyi planlıyoruz. Bu barınaklarda görüntü işlemeyi kullanarak, bir kedi veya köpek yaklaştığında kapıların açılacak, barınağın içindeki ağırlık sensörleri sayesinde yiyecek miktarı belirli bir noktanın altına düştüğünde otomatik olarak doldurulan yiyecek kaseleri olacak.

Hayvanlara sürekli bir gıda kaynağı sağlamak zor ve besleyicileri yeniden doldurmak maliyetli. Bu sorunu, gönüllülerin yiyecek satın alarak sanal puanlar kazandıkları bir oyun uygulaması ile çözmeye karar verdik. Coğrafi etiketleme ve QR kodlama yoluyla, gönüllülerin barınakları bulmalarına ve bu oyunlara erişmelerine yardımcı olabiliriz. Besleyicileri doldurmaktan kazandıkları puanlarla gönüllüler, bağışlarını doğrulayan sanal rozetler veya gerçek hayat sertifikaları alabilirler. Oyunlaştırma, işbirliğini mümkün kılar ve şehrimizdeki insanları harekete geçirir.

Şu anda prototipimizi oluşturma sürecindeyiz. Pandemi nedeniyle bir araya gelemiyoruz, evden yapabileceklerimize devam ediyoruz. İlk görevimiz barınak için ideal malzemeyi bulmak. Zorlu hava koşullarına dayanıklı olması için yönlendirilmiş yonga levha, ahşap plakalar ve yalıtımlı cam gibi yalıtım malzemeleri kullanmayı planlıyoruz. Ağırlık sensörlerini ayarlamak için Arduino yazılımını, görüntü işleme için bir kamera kullanacağız. Kodlar için Arduino IDE ve Python OpenCV de kullanacağız. İlk prototipimizi oluşturduktan sonra okulumuzda test edip gerekli ayarlamaları yapacağız.

Dünyada yapılan benzer projeler ve uygulamaları araştırıyoruz. Projemiz için gerekli yazılımı, hedeflerimizi ve senaryoları belirlemeye başladık. Akıllı besleyici oluşturmak için ihtiyaç duyduğumuz becerileri öğrenmek amacıyla yapay zeka, yazılım geliştirme ve elektronik derslerini takip ediyoruz, Python ve Java eğitimleri için Udemy ve BTK Akademi çevrimiçi öğrenme platformlarından yararlanıyoruz. Prototipi oluşturmayı bitirdiğimizde özel şirketler, ilçe belediyeleri ve hayvan haklarını topluluklarıyla çalışarak bu projeyi genişletmeyi planlıyoruz.

Bu projemizle sadece İstanbul'un sokak kedilerine ve köpeklerine yardımcı olmayı değil, aynı zamanda kızların da bu alanda gelişebileceğini göstermeyi umuyoruz. İnsanlar bazen kodlamanın kızlar için olmadığını ve “küçük parmaklarımıza” uymadığını söylüyor. Biz bu sözlerden korkmuyoruz. Algoritmaların ve kodlamanın cinsiyetsiz olduğunu biliyoruz.

Hepimiz evde evcil hayvan sahibi olamayabiliriz ancak bu proje ile binlerce hayvana ev sağlayabileceğiz.